Ben nasıl 20 kilo verdim?

Instagram hesabım üzerinden sorulara yanıt versemde, hep kısa yanıtlar oldu. Amacım dilim döndüğünce :) bu yazıyla toptan ve detaylı cevap vermek. 

Detaya girmeden hakkımda ufak bilgiler paylaşayım:
Yaşım: 25
Boyum: 1.63

Gelelim merak edilene: 73 kilodan 53 kiloya nasıl indim?

Çocukluğumdan beri tombul bir kız çocugu olduğum icin fazla kilolarımın olması benim için çok doğal birşeydi. Kendimi bildim bileli böyle olduğum icin, kendimi degistirmeyi duşunmedim. Aynaya baktığımda kendimi yaşıtlarıma göre kilolu görmüyordum. Bana zayıflamalısın diyen anneme 'ben böyleyim, kendimi böyle beğeniyorum' diyerek cevap verirdim. Yemek yapmasınıda, yemesinide çok severdim ve hala seviyorum. Zayifladim diye yemekden soğumadim sonuçta :)

Diyet yapmak psikolojiylede alakali tabiiki. Ben diyete basladığım an, sıkı bir kararla başladim ve hiç aksatmadim. Çok isteyince, zaten kimse engel olamaz. Herşey kafada baslayıp, kafada bitiyor. Sonucta kimse kimseye zorla pasta, börek yedirtemez.

Her öğünümde en az 2-3 dilim ekmek yerdim, mutlaka ikinci tabağımıda tepeleme doldurur, hesapsızca beslenirdim. Akşam yemeğinden sonra yapılan çay keyfine mutlaka bir dilim pasta veya şerbetli/sütlü tatlı eşlik ederdi. Durum böyle olunca hayatımdan pilav, makarna, hamur, tatlı ve kızartılmış yiyecekleri çıkartmak kolay olmadı. Ama bahsettigim gibi herşey kafada bittiği için ilk hafta kendimi zorladım ve sonrasında alıştım. Alışma süresinde katı davrandim kendime, çünkü bunu yapmazsam kendime ve diyetime olan güvenimi kaybederdim. Direndim diyebilirim :)

Diyetimi mutlaka sporla desteklemem gerektiğinin bilincindeydim. Ve en büyük motivasyonum olan abimle birlikte koşmaya başladim. Haftanın bir günü onunla koştum, diğer günler evde bisiklet surdum. Günde en az 1 saat spor yaptım. Birgün bile aksatmadım. Döktüğüm terin uçan kilolarim olduğuna inandırdım kendimi ve her hafta tartıda eksilen sayıları gormek daha cok hırslanmama sebep oldu.

Son kiloları vermekte cok zorlandım ama pes etmedim. En fazla bir gün diyetime ara verdim ama ertesi gün tekrar toparladım. Zorlandığım zamanlar, kendime kızmak yerine bünyemin ihtiyacı ver diyerek ara verdim. Sonuçta nasıl bir günde 20 kilo vermediysem, bir gündede 20 kilo alamam.
Hemen bir plan yapıp ne yiyeceğimi ve ne içeceğimi saatleriyle yazıp, kendimi tekrar motive ettim. Sabah ılık, tarçınlı, limonlu suyumu içip düzenime geri dönmesini bildim. Kaçamak yaptığımın ertesi günlerinde diyete uyarladığım porsiyonlarımı tekrar küçültmedim. Onun yerine sporuma ağırlık verdim. 1 saat yapıyorsam normalde, süreyi arttırdım ve 1,5 saat bisiklet sürdüm. Böylelikle dengeledim ama hic pes etmedim.

Diyetimdeki kararlılığı son iki yıldır sağlıklı beslenerek devam ettiriyorum. Eskisi gibi kalori hesabı yapmıyorum ama bünyeme zarar verecek şeylerden uzak durmayı seçiyorum. Nasıl beğendiğim ama yakışmayacağını düşündüğüm bir ceketi giymiyorsam, bünyeme zararli bir yiyeceği de tüketmemeyi tercih ediyorum..... Bu farkındalığa ulaştığınız noktada zaten saglıklı beslenme, hayat tarzınız olmuş demektir :) 

Yeşil mercimek çorbası

Hollandanın dört bir tarafını saran grip salgını elbette bizim eve uğramasaydı olmazdı tabii. Hasta olunca ve insanın canı birşey istemeyince en iyi seçenek çorba içmek oluyor. Hem sağlıklı, hem besleyici, hem protein açısından zengin olan mercimekten yana kullandım tercihimi. O zaman içinden sağlık fışkıran çorbamın tarifine geçelim ;)

Malzemeler:
● 3 su bardağı yeşil mercimek
● 1 adet kuru soğan
● 1 adet yeşil biber
● 2 diş sarımsak
● 4 yemek kaşığı yulaf kepeği (robotton çekilmiş yulaf ezmesi)
● Baharat olarak: Pul biber, karabiber, köri, zerdeçal, himalaya tuzu.

Yapılışı:
Öncelikle mercimeği sıcak suda 1 saat bekletin. Acı suyunu süzdükten sonra tekrar su ekleyin ve kaynatın. O suyuda süzün. Tencereye 1 tatlı kaşığı zeytinyağı ekleyin ve soğan, biber, sarımsağı söteleyin. Malzemeler yumuşayınca yulaf kepeğini ekleyip, karıştırdıktan sonra 6 su bardağı suyla kaynatın. Kaynadıktan sonra blender yardımıyla akışkan kıvam elde ediyoruz. Son olarak baharatlarla tatlandırın. Afiyet olsun.

Lor peyniri

Ve blogumun ilk yemek tarifi mutfağımda en çok tükettiğim protein deposu olan lor'dan başka birşey olamazdı tabiiki. Lor peynirinin yapılışı çok basit. Özellikle sirke veya limonla kestirilir diye bilinsede ben size yoğurtla denemenizi tavsiye ederim. Hem daha yumuşak oluyor, hemde suyunu uzun uzun süzmezseniz daha surulebilir bir kıvam elde ediyorsunuz.
Tarife gelince :)

Malzemeler (Bu tarif 1,5 kilo lor için) :
● 4 litre süt
● 3 su bardağı yoğurt

Yapılışı:
Süt kaynadıktan sonra, kaynamaya devam eden süt'e yoğurt ilave ederek, kesilmesini sağlıyorum. Kaynadıkça lor peyniri suyundan ayrılıp, kesiliyor. Yoğrutla kestirdiğim için suyundan ayrılma süresi biraz daha uzun ama emin olun tadı çok daha güzel. Afiyet olsun. 

Değişim hikayem

Tombul bir çocukluk geçirmiş ve bunun hiç farkına varmamış biri olarak 2012 senesinde -abimin tabiriyle- bir ışık gördüm. Bowling esnasında arkamdan çekilmiş bir fotoğraf beni kendime getirdi diyebilirim. Aynada gördüğüm Serenden çok farklıydı o fotoğraf ve hayatımda birşeylerin değiştirmem gerektiğini anladım. 

Beslenme ve spor adına hayatımda farkında olarak uyguladığım şeyler yok denecek kadar azdı. İki sene içerisinde çok araştırdım, okudum, insanlardan fikir aldım ve kendime kattım. Bu süreçte kendimi tekrar tanıma fırsatı buldum ve kendi bünyemin farkına vardım. Bu farkındalıkla hem beslenmemi tekrar düzenledim hemde hayatıma sporu ciddi anlamda dahil ettim. 

Başlangıçta amacım sadece kilo vermekti ve bunu 8 ayda 20 kilo vererek başardım. Artık sağlıklı yaşamı hayat tarzım haline getirdim ve sporla bütünleştim. Bundan sonrası için amacım hayatımı aynı kalitede yürütmek ve bu blog sayesinde aynı hedefi olan insanları motive etmek.